Kasım 11, 2005

TÜRKİYE EMPERYALİST KUŞATMA ALTINDA

TÜRKİYE EMPERYALİST KUŞATMA ALTINDA

Son zamanlarda Türkiye'de içerde ve uluslararası alanda zor bir döneme girmiştir.Birileri nevruz kutlamalrında bayrak yakmış ardından tüm ülkede bir tepki seli çığ gibi büyümüş bu tepki insanların linç edilmesi aşamasına kadar gelmiştir.Yerel ve büyük medyanın da işin çiğrından çıkmasında rolü olmuştur.İşin ilginç yanı bu aşamaya çok kısa bir sürede gelinmiştir.Çünkü toplum zaten gergindir.İnsanlarımız işsizlik,ekonomik ve sosyal yaşam koşullarının ağırlı altında bunalmışlardır.

Bunlarla birlikte bir de uluslararsı areneda yaşananlar vardır ki en az bunlar kadar vahim ve içerde yaşadıklarımızı anlamlandırmaya ışık tutacak konulardır.Türkiye AB ye girme sevdası peşinde tehlikeli bir süreçtedir.Batılı emperyalistler bunu fırsat bilerek bize Kıbrıs ve Kürt meselesi konusunda baskı yapmaya çalışmaktadırlar.Kıbrıs'ta çözüm olarak önümüze koydukları şeyler sonunda adadaki varlığımızı tamamen silmeye kadar uzanabilecek bir süreçtir.Sonra durup dururken Kürt meselesi hortlatılmaya başlandı.

AİHM Öcalan'ın yeniden yargılanması gerektiği yönünde bir karar alarak zaten henüz durulmamış olan suları yeniden bulandırma çabasına girdi.Öcalan yıllar önce yargılandı ve tutuklandı.Yıllardır da İmralı'da yatıyor.Peki neden yıllar sonra tam bu sırada Öcalan ve avukatları AİHM'ne gittiler ve Avrupa da neden şimdi Öcalan'ın yeniden yargılanması gerektiğini düşünmeye başladı?!İş bu kadarıyla de bitmiyor.Yıllardır soykırım iddalarını mızırdanma şeklinde dile getirip duran Ermeniler de işi artık mızırdanmaktan çıkarıp bağırma noktasına vardırdılar.Çünkü biliyorlar ki Türkiye her taraftan abluka altına alınmak isteniyor ve bu aşamada tüm emperyalist güçler arkalarında olacak.Haklı da çıktılar.Ermenilere soykırım yapılmamıştır diyen Türk Tarih Kurumu başkanı Prf.Yusuf Halaçoğlu hakkında İsviçre mahkemesi soruşturma başlattı ve ifade vermesi için kendisini çağırdı.

Avrupa'nın pek çok ülkesi başta Fransa olmak üzere Ermenilerin tezlerine arka çıktılar.Olayarın eş zamanlı olarak ve Türkiye'nin AB'ye girme çabalarının yoğunlaştığı dönemde iyice ağırlık kazanması dikkat çekicidir.Türkiye emperyalizmin kuşatması altındadır.Her yönden,içeriden ve dışarıdan.AB müzakerelerinde alınan sonucu bize büyük başarı gibi göstermeye çalışan medya ve hükümet de bu kuşatmanın iç unsurlarıdır!

Medyanın nasıl emperyalist uşağı olduğunu Öcalan'ın yeniden yargılanması gerektiği kararına rağmen AİHM'nin Öcalan'ın avukatlarının diğer iddalarını haksız bulmasını bize olumlu bir gelişme gibi sunmasından ve yine Ermenilerin bizle masaya oturmak için kabul edilemez ön koşullar sunmasına rağmen bu yaklaşımı olumlu bir gelişme gibi sunmasından zaten anlıyoruz.Bu kuşatmayı sizlere anlatmaya çalışırken sanki sadece Avrupa ayağından bahsediyormuşum gibi gelebilir size.Ancak yanılgıya düşmeyin.

Bu iş bir bütündür ve ABD faktörü her daim işin içindedir.ABD özellikle hükümetin üslerin kullanımına ve asker sevkiyatına izin veren tezkereyi meclisten geçirememesine çok bozulmuştur.Hatırlarsanız o dönem Kasımpaşalı Tayyip Abi tek tek çekimser ve muhalif vekillerle görüşmüş ve tezkerenin çıkması için kulis yapmıştı.Fakat planlar tutmamış ve radikal temelleri bulunan AKP'lilerin çekimser(red değil)oyları nedeniyle tezkere çıkmamıştır.ABD bu tezkerenin çıkacağından o kadar emindi ki gemilerini daha tezkere oylamaya sunulmadan önce İskenderun açıklarına demirlemişti.Bekledikleri olmayınca ABD kuzeyden Irak'a giremedi ve bu bölgenin denetimini sağlayamadı.Bugün ABD'nin Irak'ta batağa saplanmasının ve otoritesini bir türlü kuramamasının en önemli nedeni budur.İşte bu yüzden ABD iktidara gelmesinde büyük destek sağladığı AKP'yi defterinden silmiştir.

Bir dahaki seçimlerde hep beraber göreceğiz ki AKP böyle büyük bir çoğunlukla meclise giremeyecektir.Meclisin yapısı çoklu bir yapı olacaktır.Bunun için de bazı akımların güçlendirilmesi gerekir.Bir sonraki seçimlerde AKP ile beraber mecliste muhtemelen DYP,MHP ve CHP'yer alacaktır.Bu çerçevede de özellikle seçim yaklaştıkça Türkiye'de Mersin ve sonrasında yaşananlara benzer başka olaylara şahit olacağız.Herşey apaçık gözler önündedir.Türkiye Sevr'e sürüklenmeye çalışılıyor.

Emperyalizmin ülkemiz üzerindeki amaçları o dönemden beri hiç değişmedi.Savaşarak yenemedikleri halkımızı böyle oyunlarla dize getirmeye çalışıyorlar.Ve ne yazık ki içerde de çok büyük destekçileri var.Fakat kimse şunu unutmasın ki bu millet bağımsızlığı için emperyalizme karşı savaşmaya başladığında padişah ve İstanbul Hükümeti de düşmanla işbirliği içindeydi ve ulusal güçlerin bağımsızlığa olan inancından başka hiçbir şeyi yoktu.Bugün ise çok daha fazlasına sahibiz.

Yeter ki inancımız olsun.Bu gün 19 Mayıs.Ulusumuzun emperyalizmi bu topraklardan kovuş mücadelesinin başlangıcı olan tarih.Büyük önderin bu günü bize aynı zamanda gençlik bayramı olarak boşuna armağan etmediği inancındayım.Geçmişi iyi bilip analiz ederek günümüze rehber etmek için bu mücadelenin başlangıcı sayılan tarih bizlere hatırlatılmak istenmiştir.