Eylül 05, 2005

BILDERBERG 2005 TOPLANTISINDA NELER KONUŞULDU - 1

Ünlü Bilderberglerin 2005 toplantısı Rottach-Egern de yapılmıştı.Tabi ki ne dış basında ne de bizim basında bu toplantıyla ilgili sinek bacağından daha büyük satırlar bulmak pek mümkün olmadı.Bu toplantıyla ilgili yabancı bir sitede yayınlanmış Daniel Estulin adlı ödüllü bir gazetecinin yazısının çevirilerini yorum katmadan vereceğim.Yalnız çok uzun olduğu için bölümler halinde,ayrı ayrı yazmam gerekti.Bu bölümde toplantıyla ilgili genel bilgiler,Dünya Vergi Sistemi,Hükümet Dışı Organizasyonlar (NGO) ve İngiltere Seçimleri var.Ekonomiden sorumlu bakanımız Sayın Ali Babacan'ın da 2003'teki Bilderberg toplantısına katılmış olduğunu hatırlayarak okuyun.Yorumları herkes kendince yapar.Bakın neler konuşulmuş,neler tartışılmış şu ünlü Bilderbergler tarafından:

BİLDERBERG 2005: DÜNYA YÖNETİMİ KOMPLOSU

Gizlilik üzerine kurulu toplantının gizlenmesi konusunda bir başarısızlık yaşandı.Bilderbergler'in başarısızlığı özgür dünyanın zaferidir ve yeni milenyumun şafağında güç sahiplerini daha fazla gerilime sürüklemek için umuttur.
Kesin olan birşey, Bilderberg Grubunun geçmişteki şevkini biraz kaybettiğidir.Farmasonluğu bir oyun grubu gibi gösteren alışılmış gizlilikleri altında buluştular. Otel çalışanları ,bavul taşıyıcısından genel müdürüne kadar, fotoğraflandıktan ve özel olarak üst aramasından geçirildikten sonra ülkede bir daha çalıştırılmama tehdidiyle basına herhangibir açıklama yapmama konusunda uyarıldılar.
Ulusal ve uluslararası basın sadece sessizlik yemini etmek şartıyla kabul edildiler ve herhangibir gazetecinin konuyla, olan bitenle ilgili bir yazı yazması durumunda haber editörlerinin sorumlu tutulacağı belirtildi.
Toplantı silahlı korumalar ordusunun koruduğu kapalı kapıların ardında yapıldı.

2005 PROGRAMINDA NELER VARDI ?

Avrupalı,İngiliz ve Amerikalı Bilderberler arasında Irak Savaşının neden olduğu ve 3 yıldır devam eden açık düşmanlıklar ve yüksek tansiyondan sonra aralarındaki uyum geri dönmüştü.
Bilderberg'ler BM'nin küresel sorun ve anlaşmazlıkları düzenlemesi konusundaki uzun vadeli hedeflerinde anlaştılar.
Yalnız şunu anlamak önemli.Artık Amerikalı Bilderberglerin "ŞAHİN"liği Avrupalı Bilderberglerin "GÜVERCİN"liğinden fazla değil.
Avrupalı Bilderbergler 1991'de Baba Bush'un Irak işgaline destek tazelediler ve "Amerika'nın Viyetnam Sendromu"nun sonu olarak değerlendirdiler.Eski başkan Clinton'ın Yugoslavya işgalinde NATO'yu devreye sokmuş olmasını da ayrıca desteklediler.
En çok tartışılan konu BM'nin tüm dünya insanlarından doğrudan vergi almasıydı.Bunun için petrol kuyu çıkış fiyatlarına eklenecek ,insanların farketmeyeceği,küçük bir miktarın çözüm olabileceği söylendi. Eğer uygulanırsa bu dünyada bir ilk olur.İlk defa hükümet dışı bir organizasyon dünya ülkelerinden ve insanlarından vergi alacak demektir.Yıllar önce Spotlight Dergisi yazarı Jim Tucker "BM'nin dünya insanlarını doğrudan vergilendireceği bir sistem kurma prensibi Bilderberg'ler için çok önemlidir.Bu Dünya Hükümeti yolunda atılacak dev bir adımdır." diye yazmıştı.
Bilderberg'ler BM'nin tüm insanları doğrudan vergilendirme fikrini açıktan savunmanın büyük ve öfkeli bir tepki alacağını biliyorlar.Ama sabırlılar.Yıllar önce bu Dünya Vergisi teklif edildi ve şu anda halk arasında fazla ilgi görmeyen,dikkat çekmeyen bir konu olarak tartışılıyor olması onlar açısından umut verici.
Bilderberg'ler "Vergi Uyumu" istiyorlar.Böylece yüksek vergi toplayan ülkeler düşük vergi toplayan ülkelerle -ABD de dahil- yabancı yatırımlar için rekabet edebilecekler.ABD'deki ve diğer ülkelerdeki vergi oranlarını yükselmeye zorlayarak vergileri uyumlu hale getirecekler ve sosyalist İsveç'in %58'lik vergi seviyesi rekabetçi hale gelebilecek.

HÜKÜMET DIŞI ORGANİZASYONLAR (NGO)

Bilderberg'ler seçilmemiş,kendi kendini görevlendirmiş, çevreci aktivistlere ,ilk kez, atmosfer,uzay, ve okyanusları kontrol eden hükümetler üzerinde hükümet yetkisi verilmesini tartıştılar.Sivil Toplumu küresel yönetimde rol almaya davet eden bu girişim demokrasinin genişlemesi olarak tanımlandı,

Bilderberg içindeki kaynaklara göre gelecekte NGO'ların statüsü daha da yükseltilecek. NGO faaliyetleri yerel seviyede kışkırtma,ulusal seviyede lobi faaliyetleri, BM organizasyonları yoluyla küresel vergilendirmeyi haklı gösterecek çalışmalar yapmayı da içerecek.
Küresel hükümet programını ilerletme stratejisi özellikle ülkeler içindeki politik baskı veya popülist hareket üreterek yeni küresel ahlaka uymayan birey ve organizasyonları gözden düşürmek.Kaynağa göre nihayi hedef demokrasiyi baskı altına alıp sindirmek.
BM çevre programı,tüm yetkileriyle, Rockefeller-CFR-Bilderberg tarafından kontrol edilen ABD Başkanı'nın görevlendirdiği genel meclis delegelerinin seçeceği NGO'lar tarafından yönetilecek.Tabi ki bu Sivil Toplum Örgütleri sadece güvenilir olanlar arasından seçilecek.
Bu yeni mekanizma bölgesel NGO'lardan ulusal ve uluslararası NGO'lara kadar en yüksek seviyede küresel yönetim yetkisi sağlayacak. Örneğin geçenlerde Büyük Yellowstone Koalisyonu ,bir grup NGO, UNESCO'nun Dünya Mirası Komitesi'ne başvurarak Yellowstone Parkı yakınlarındaki bir arazide altın madenciliği yapan özel bir şirketin planlarına müdahele edilmesini istedi. UNESCO komitesi derhal müdahele ederek Yellowstone Parkını "Tehlike Altındaki Dünya Mirası Alanı" ilan etti.Dünya Mirası Anlaşması'nın şartlarına göre ABD'nin parkı ve çevresini ve hatta gerekirse etrafındaki özel arazileri dahi koruma altına almasını istendi.
Tartışılan fikirler, eğer gerçekleşirlerse, dünyadaki tüm insanlara,inanılması ve kabul edilmesi çoğu insan için mümkün olmayan bir inanç sistemini destekleyen NGO'lar tarafından finanse edilen, binlerce bireyin bekçiliğini yaptığı, bir avuç görevlendirilmiş bireyin doğrudan otoritesi altında,dünya çapında bir bürokrasi tarafından yönetilen küresel bir komşuluk getirecektir.

BRİTANYA SEÇİMLERİ

Bilderbergler istedikleri sonucun çıkmasını kutladılar: azalmış bir parlamento çoğunluğuyla Tony Blair'ın 10 Downing Caddesine dönüşü.Avrupalı Bilderbergler Amerika'nın Irak savaşını desteklediği için O'na hala kızgınlar. Blair'a uluslararası politika konusunda faydalı bir ders verirken, Bilderbergler O'nun muhafazakar rakibi Michael Howard'a göre Avrupa'nın entegrasyonu yolunda çok daha güvenilir bir aday olduğunu düşünüyorlar.

(Şimdilik bu kadar ama geri kalan kısmı da en kısa sürede göndermeye çalışacağım.Orada da Endonezya-Malezya Gerilimi,Çin, Fransa'daki AB Anayasası Referandumu,Yeni Muhafazakar Programla ilgili başlıklar olacak.)